ANKSİYETE VE GERGİNLİK
Hayatı huzurlu yaşayabilmenin en büyük düşmanı sayılabilecek anksiyete bozukluğu herhangibir yerde, herhangibir zamanda hayatınızı zorlaştırarak ortaya çıkabilir.
Manavda alışveriş bile yaparken vücudunuzda endişe ve korkular sebebiyle olumsuz değişimler yaşayabilirsiniz. Kalbiniz çok hızlı atmaya başlar, nefes almakta zorlanırsınız, kaslarınız çekilmeye başlar, tüyleriniz ürperir, terlersiniz ve kendinizi bayılacak gibi hissedersiniz. Bu hissettikleriniz o kadar alışılmış dışıdır ki kasanın önünde aklınızı kaçırıp öleceğinizi bile düşünürsünüz. Bir iki dakika içinde bu yaşadıklarınız başladıkları gibi biter. Bu yaşadıklarınızdan geriye fiziksel hiçbir etki kalmamış olmasa bile sağlığınız için endişe duyarsınız.
İlerleyen haftalarda yeni bir panik atak geçirme korkusu endişelerinizi daha da artırır. Artan bu heyecan yüzünden iş ve aile hayatınızda olumsuz yönde etkilenir. İlerleyen aylarda sosyal hayatınızı minimuma indirmeye çalışırsınız. Bunun nedeni ise yaşayacağınız yeni bir panik atak sendromunu evinizde ve tek başınıza karşılamak istediğinizden dolayıdır.
Eğer bu yukarıdaki senaryo size tanıdık geliyorsa stres ve endişeye bağlı hastalıklardan yakınan 19 milyon Amerikalı ile aynı derdi paylaşıyorsunuz demektir. Bu gerginlik durumu panik rahatsızlıklar, genel stres rahatsızlıkları, saplantı-zorlantı rahatsızlıkları, travmaya bağlı rahatsızlıklar ve fobiler olarak tıpda sıralanabiliyor. Diğer tüm tıbbi sorunlar gibi strese bağlı rahatsızlıklar kroniktir, kolay iyileşmez ve düzgün tedavi edilmezse büyük problemler çıkartabilir. Bu tür rahatsızlıklara sahip olanlar panik atak belirtileri, mantıksız düşünceler ve korkular, dengesiz davranış ve istekler, ani geriye dönüşler (flashback), kabuslar veya bunlara benzer korkutucu psikolojik sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Strese bağlı rahatsızlıklara madde bağımlılığı veya depresyonda eşlik edebilmektedir.
Bu tür rahatsızlıklarda ilaç tedavisi, çeşitli tiplerde terapiler ve hipnoz gibi bilinen birçok tıbbi tedavi yöntemi bulunur. Ne yazık ki hastaların yüksek bir bölümü hiçbir zaman tam olarak tedavi olamaz. Bunun nedeni sosyal hayatta yaşanılan bu tür rahatsızlıkların hastaya kendini lekeliymiş gibi hissettirmesi ve bu yüzden yeterli süre ve dozda tedavi almamasıdır.
KISACA BELİRTİLERİNE DEĞİNECEK OLURSAK
Çarpıntı, kalp atımlarını hissetme, terleme, nefes darlığı ( boğulma hissi), göğüs ağrısı, göğüste sıkışma hissi, mide bulantısı, karın kaslarında kasılma, sersemlik hissi, bayılma hissi, Kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu, ölüm korkusu, Uyuşma ve karıncalanma duygusu olabilir. Bu yazılan belirtilerin hepsinin aynı anda görülmesi ya da panik bozukluğu olan kişilerde bu belirtilerin hepsinin varlığının olabileceği düşünülmemelidir. Kişiye göre belirtiler ve atak sıklıkları, süreleri değişir. Bu tür duyguların en doruk noktasında panik atak başlar. Ortalama 10 dakika kadar hastanın kendini kötü hissetmesine neden olur ancak zamanla belirtileri yavaşlar ve tamamen yok olur.
Bu kaygı bozukluğuna en çok alkol ve sigara bağımlılığı eşlik eder. Depresyon panik atakların sıklığı ile doğru orantılı olarak artış gösterebilir.
STRESE BAĞLI HASTALIKLARIN NEDENLERİ
Strese bağlı rahatsızlıkların gerçek sebebini hiç kimse bilmese de, konuya bağlı birçok teori vardır. Diğer psikolojik hastalıklar gibi bu tür rahatsızlıklar da biyolojik, psikolojik, sosyolojik ve çevresel faktörlerden etkilenmektedir. Örnek olarak panik atak rahatsızlığı beyin sistemindeki epinefrin ve norepinefrinlerin fazlasıyla şiddet hormonu salgılamasından dolayı oluşabilir. Bu sebeplere ayrıca bir tür beyin kimyasalı olan ve insan davranışlarında çok büyük etkisi olduğu bilinen serotonin de katkıda bulunmaktadır.
Bazı insanlar bu tür sağlık problemlerine kalıtımsal olarak ailelerinden de alabilirler. Genlere bağlı olan bu tür davranışlar yanlış düşünme ve yanlış öğrenmenin sonucu da olabilir. Örneğin ileride yaşanabilecek panik ataklardan korkma durumu kişinin normal psikolojik dengesini de bozabilir. Psikolojik olarak sağlıklı bir insan sıcak birgünde terlediğinde veya hoşlandığı bir insan odaya girdiğinde kalp atışları arttığında doğal olarak paniklemez. Ancak strese bağlı rahatsızlığı olan bir insan bu tür fizyolojik değişimleri aşırı heyecanla karşılar. Araştırmacıların bulduğu strese bağlı rahatsızlıkları oluşturabilecek diğer etkenlerin arasında sevilen birinin ölmesi, boşanmak, yaşanılan şehri değiştirmek veya yeni bir okula başlamak da bulunmaktadır.
Tedavide ilaç tedavisine ek olarak psikoterapi şarttır. Kişi sosyal hayattan bağlarını koparmak üzeredir ve asosyal bir kişi olma yolunda hızla ilerliyor olabilir. Kişinin sosyalliğini kaybetmesi içe kapanıklıklığının artışına neden olur. Majör depresyon eğilimi artış gösterebilir. Mümkün olduğunca sosyal hayatını devam ettirebilmesi için yardımcı olmak gerekir.
|